Sayfalar

29 Aralık 2011

Paulo Coelho - Simyaci

Simyaci genc ispanyol bir cobanin öyküsü. Üst üste ayni rüyayi gören genc, rüyasina meraklanir ve bundan bir anlam cikarmak ister. Sonunda rüyasini gerceklestirmeye karar verir ve yolculuga koyulur. Kendini misirda bulan coban, hayal edemeyecegi durumlara düser ve rüyasinin pesine düsmekle, aslinda kendini kesfe ciktigini  anlar..
Felsefe yüklü bir roman.. Yazarin öz gecmisi'de bir baska güzeldir.

Kitaptan ufak bir alinti:
"Her sey tek ve bir seydir ve bir seyi gercekten cok istersen, bütün evren arzunun gerceklesmesi icin isbirligi yapar.."


                                 

28 Aralık 2011

Mutlu noeller mi?

Mutlu noellerde ney??? ve yilbasinin noel gibi kutlanmasi..
Yillardir kafamda devasa soru isaretlerine yol acan, hep hosgörüyle karsilamaya calistigim seyin aslinda yanlis olduguna aciklik getirmek istiyorum
Noel ve Noel baba, Cam agaci ve Hediyeler Yilbasiyla alakasiz seyler aslinda. cünki
Noel - Kelimesinin asli latincedir (natalis) ve "Dogum günü" manasini tasir. Ilk franzislar tarafindan benimsenmistir ve hatta ogullarina ve kizlarina bu dini ismi (cünki dogum günüyle Hz.Isanin dogumu kast edilir) takmislardir. 14.yüzyilda Inglizlerde noel'i dillerine katmis ve ayni anlamda olan Christmas yerine kullanmislar ki halen ayni anlamda kullanilmakta.
Christmas - Almancasi Weihnachten olan Christmas

Istanbul Havaalani ve Elif Safakla - Ask

Elif Safak'tan askla ilk istanbul havaalaninda tanistim. 
Bir hafta gibi kisa bir süre, ufak bir Türkiye gezisi yapip, önce Amasyayi, sonra Samsun ile Ankarayi gezmis ve nihayetinde Istanbulda almistim solugu. Bütün bir hafta sürekli gezmis, onlarca cafe'de cay yudumlamis, Tarihi eserlerin büyülerini incelemis, bir yigin insan tanimis ve sürekli durmaksizin sohbetler etmistim. Gitme zamani geldiginde, cenemiz bir hayli yorulmusken Berlindende gececek olan uzun dönüs yolculugumuzu firsat bularak, birer kitap almaya karar verdik. Havaalaninda bulunan kitap sayisinin az olmasina önce biraz üzülsemde önümde duran rafi dolanmaya basladim ve ilginc buldugum baslikli kitaplari elime alip söyle biraz bir karistirordum. En alt rafdaki kitabin pembe rengi gözüme carpti - "Elif Safak - Ask" yaziyordu üzerinde ve kitabin cildine ne kadar hayran kalsamda bir ask romani okumak istemiyordum aslinda Kitabin arka kapagini okumaya basladigimda, bir ask romanindan farkli oldugu belliydi. Kelimeleri böyle birlestiren, Cümleleri bu sekil kuran yazarin eli öpülesiydi. Sonra okudukca fark ettimki, bu Viktor Hugonun cok sevdigim Sefillerden sonra okudugum en iyi roman olabilirdi ve öylede oldu. Yazilisindaki zeka eglendirici ve anlatimi sürükleyiciydi. Bu romani okumak gercekten büyük bir keyif ve bir yerlerde herkezin  Ask ve Elif Safak'la tanismasini dilerim..

15 Aralık 2011

Bir Kez Gönül Yıktınısa



Bir kez gönül yıktınısa                                        
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

                           Yunus Emre

7 Aralık 2011

Sevmek mi?

Sevmek mi? Ben senin icin öldüm..


Dile kolay, ben yazinca sen anlam verebilirmisin?
Ben senin icin öldüm'e mana yükleyebilirmisin?..
günlerce ölüp, kalim icin savaslardan cikabilirmisin
hissedebilirmisin cekilmez özlemleri
tahim edebilirmisin saatlerce gözlerini düsündügüm kapkara geceleri..
ben yazinca sen ölmelerimi anlarmisin
ne aptal seyim aska yenildim
oysa sen
Ben senin icin öldüm'e gülüp gecersin

6 Aralık 2011

8.10 vapuru




Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun.

Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar

                 Cemal Süreya